25 Nisan 2016 Pazartesi

En son ne zaman bir kadını sevdin?
Ama öyle öptün, sarıldın, uyudun falan değil; en son ne zaman bir kadını gerçekten sevdin?
Kaybetmekten korkarak, yanındayken bile özleyerek, deli gibi kıskanarak, koruyup kollayarak... Delikanlı adam korkmaz diye bir şey yok. Korkacaksın!
Sevdiğin kadını kaybetmekten korkacaksın, kıskanacaksın da... Sokakta elinden tutacaksın, tanıdığın herkesle onu tanıştıracaksın. "İşte benim hayatım bu!" der gibi tanıştıracaksın.
Güzel bir kadın sevmek istiyorsan onu gülümseteceksin. Çünkü dünyanın en güzel kadını mutlu bir kadındır.
Bu yüzden kirpiklerini sev bir kadının,
Avuç içlerini,
Makyajsız yüzünü,
Uyku sersemliğini...
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
Ve asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma..
Kahraman Tazeoğlu

14 Nisan 2016 Perşembe

İnsanların karakterini okuyabilirsiniz bu bir sünnettir. Mesela evlatlarınızın karakterini okuyun. Sert mizaçlı çocuğunuzu uysallaştırmaya çalışıp durmayın,bırakın o Ömer gibi olsun. Yumuşak mizaçlı çocuklarınızı,kız gibi olacak endişesiyle sertleştirmeye çalışmayın, bırakın o Ebubekir olsun. Ama kendi kendine olur mu? Olmaz. İşte annelik babalık tam burada devreye girecek. Sen çocuğunun karakterini çözeceksin,her gün yeniden tanıyacaksın,zor olacak ama sabredeceksin. O çocuk kendi kendine Ömer olmaz Ebubekir olmaz sen emek vereceksin ve onu emanet göreceksin. Yani tabiatlarıyla uğraşmayın çocukların. Tabiatla savaşan Allah ile savaşır.  Bu yüzden tabiatı tanımak ve terbiye etmek lazımdır. Ya da mesela arkadaşlarınızın karakterini okuyun. Ona göre davranın,ona göre muhabbet açın,ona göre beklentilere girin. Değişime açık olmayan insanlara sürekli nasihat edip,duvara konuşmaya gerek yok. Zamanla hırs yapar. Sevmedikleri muhabbetler açıp insanların tepkisini çekmeye gerek yok. Zamanla sinir yapar. İnceliklerden anlamayan arkadaştan ısrarla incelik ve güzellik beklemeye gerek yok. Zamanla kırgınlık yapar. Bunlar senin karakterin onun değil. Böyle olduğu için değiştirmeye çalışamazsın. Kendin bir şeyler yapıp ondan görmediğinde, onu eksik ve kusurlu bulamazsın. Hakkın yok. O bambaşka bir dünya. Onun da tabiatıyla oynayamazsın. Bunları aşırı dünyalık ve kişiden kişiye değişkenlik gösteren özellikler. İslam bunlara bir sınırlama getirmemiş, sen de getiremezsin. Efendimiz kimsenin karakterlerini değiştirmeye çalışmadı. Onlara İslamı anlattı ve ahlaklarını terbiye etmeyi öğretti. Sen dedi Ömersin, sertsin evet ama buna sınırlama getirmelisin. Sen dedi Abbassın, sevilmeyi seviyorsun ama insanların hislerine saygı duymalısın. Sen dedi Üseydsin, şakacısın evet ama lafın gideceği yere dikkat etmelisin. Sen dedi Ammarsın, açık sözlüsün ama bazen susmayı öğrenmelisin. Sen dedi Haticesin,ticarette iyisin ama diğerlerinin fikirlerini de almalısın. Sen dedi Fatmasın, cesursun ama yerini bilmelisin. Sen dedi Ayşesin,kıskançsın ama sınırı kaçırmamalısın. Hiçbirine “Değişeceksin böyle olmaz” demedi. İslamın zamanla onları terbiye edececegini biliyordu çünkü...(alıntı)

8 Nisan 2016 Cuma

SERSERİ





Yeryüzünde yalnız benim serseri,
Yeryüzünde yalnız ben derbederim.
Herkesin dünyada varsa bir yeri,
Ben de bütün dünya benimdir derim.

Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı,
Aradım bir ömür, arkadaşımı.
Ölsem dikecek yok mezar taşımı;
Halime ben bile hayret ederim.

Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;
Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,
Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,
Gölgemin peşinden yürür giderim...






Necip Fazıl KISAKÜREK