23 Eylül 2018 Pazar

Çekilmez bir kızım galiba, uykusuuz, aksiii, naleet :)

Bir yazı okumuştum bir zamanlar. İnsanların trafikte araba kullanırken takındığı tavır ve trafikte yaşadığı olaylara verdiği tepkiler o kişinin kişiliği hakkında önemli ölçüde bilgi verirmiş. Ben çok agresifim trafikte. Bağırırım çağırırım, hele bir de kadın şoför olduğum için beni sıkıştırmaya çalışana rast geleyim Allah ne verdiyse çıkıveriyor ağzımdan. Benzer tavrım maç izlerken de ortaya çıkıyor.  Kendimi o anki ruh hallerimi düşünerek tekrar süzgeçten geçirdiğimde ben galiba agresif yapıda bir insanım diyorum. Çekilmez bir kızım galiba, uykusuuz, aksiii, naleet :)
Anneme göre hayatımın aşkı ile trafikte karşılaşacakmışım. Bu şoförlerden biriyle çok fena birbirinize gireceksiniz bir gün o kişiyle de evleneceksin bence deyip duruyor bana. Çizdiği senaryodan sonra aklıma direk “Aşk Tutulması” filmindeki esas oğlan ve esas kızın tanışma biçimi geldi, anne sen aşk tutulmasını izledin mi dedim hayır dedi :) Neyse biz konumuza dönelim.
Rivayetlere göre bir insanı tanımak için 3 durumdaki hal ve hareketlerine bakılır; komşuluğuna, alış-veriş esnasındaki tutumuna ve yolculuk sırasındaki tavrına. Ben yolculuk sırasındaki tavırdan kaldım dostlar, kalan sağlarla yoluma devam edeceğim (Agresifliğimi törpüleyerek :))

Kalın selametle..

4 Eylül 2018 Salı

Tükeniyoruz

Kelimelerimizi ne kadar kolay tüketiyoruz farkında mısınız? Düşünmeden yazar olduk her şeyi. Ne de olsa artık muhatabımıza ulaşmak çok kolay değil mi! Bir tık uzaklıkta, yaz gönder. Yanlış olursa yeniden yazıyoruz, yanlış anlattıysak düzeltip başka bir mesaj daha atıyoruz, kelimlerimizi fütursuzca kullanıyoruz. Üst üste aklımıza gelenleri yazdığımız için arada kıymeti, değeri olan cümleler de hiç oluyor, kaybolup gidiyor. Değerli olan her şeyi bir bir yitiriyoruz..
Teknoloji iletişimimizi artırıyor mu yoksa azaltıyor mu diye hiç sorguluyor musunuz? Ben çokça sorguluyorum bunu. Eskiden arkadaşlarımızı ya da akrabalarımızı merak ettiğimizde arardık. Bir şekilde fırsatını bulup görüştüğümüzde sımsıkı sarılır, derin derin muhabbet eder, hasret giderirdik. Şimdi sosyal medyada her anımız. Öyle bir hale geldik ki özleyemiyoruz birbirimizi çünkü sürekli iç içeyiz, sanki her an birlikteyiz.
Hasılı kısıtlı kelimelerle derdimizi, halimizi, kendimizi anlattığımız mektuplar kadar kıymetli ve özenli değil hiçbir mesajımız.

Kalın selametle..