26 Aralık 2018 Çarşamba

İyiyim diyoruz ya her sorana, iyi miyiz sahi?

Bir insana bu kadar huzur ve mutluluk veren şey aynı zamanda onun canını nasıl bu kadar yakabilir? Yakıyor.. Ama tek sözü bile yetiyor yine o yangını söndürmeye.. Şu an içim yangın yeri, kalbim her gün her saniye ağlıyor.. Kurtuluşu var mı, gelecek olan su yetişebilecek mi kül olmadan, bilmiyorum.. Kül olursa yeniden doğabilir mi küllerinden, bunu da bilmiyorum.. Çok büyük bir acı, tarif edilemeyen türden.. İçime bıçağı batırıp çevire çevire içimi sökmeye çalışıyorlar sanki.. Boğazımda üst üste birikip düğüm oluyor sesim, konuşamıyorum, yutkunamıyorum.. Gözlerim susmuyor, onlar içini döktükçe biriken hıçkırıklarla nefes alamıyorum.. Daha nasıl tariflenir bu acı bilmiyorum.. Kötüyüm, hastayım ve iyileşebilir miyim bilmiyorum. Yaram da O ilacım da O.. Nasıl bu kadar bağlanabiliyorum Ona? Nasıl bu kadar avuçlarında kalbim? Ona ne kadar kızsam da, çıkaramıyorum aklımdan tek bir saniye bile.. Onsuzluğu istemiyorum.. Bu halde iken bile tek kelime etmeyelim sadece susup sarılalım birbirimize, birleştirelim kalplerimizi ve iyileşelim istiyorum.. Ben Onu ne olursa olsun çok seviyorum..

23 Aralık 2018 Pazar

26’dan 27’ye

2017-2018 arasında geçen ömrüm..
Hem en kıymetlilerimden birini kaybettiğim hem de en çok hayalini kurduğum iki güzelliğe huzurla kavuştuğum, hem acı hem de mutlulukla dolu bir geçmişsin benim için. Şimdi önümde daha başka imtihanlar var. Yaşadığımız her gün, her an Rabbim’in dediği olur tabii, yine de bu zamana kadarki imtihanlarımda karşılaştığım sıkıntılar daha çok müdahil olabileceğim türdendi, bundan sonrakiler de bir nebze öyle fakat karşılaşmamın muhtemel olduğu olayların içerisinde sadece ben yokum artık. Bu zamana kadar kendi hayatım, kendi geleceğim için Rabbim izin verdiği ölçüde kendi savaşımı verdim ama bundan sonra kendi halimde olsam da kendi başıma değilim.. Önümüzde belki bizi bekleyen çok büyük sınavlar var ya da belki de hiç problem olmadan gerçekleşecek güzellikler.. Yine koca bir bilinmeze doğru çekingen bir şekilde ilerleyeceğiz, O ne verirse hayırlıdır, şimdi vermiyorsa ya zamanı değildir ya da hayırlı değildir diyerek.. Hep böyle yapmadık mı yıllardır kalbim? Sonrasında da hep huzura kavuşmadık mı? O zaman O’na teslim olup fiili duamıza kavli duamızı da katarak O’nun bize açacağı güzel kapıları bekleyeceğiz.. 
“Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.”
Bakara 153

Selam ve dua ile..

13 Aralık 2018 Perşembe

Aşkta Gurur Olmaz

Gurur..
Ne kadar ağır bir kelime. İnsan okuduğunda dahi kötü hisler oluşuyor içinde..
Peki ya sevgi?
Koskoca gururun yanında nasıl da naif, kırılgan ve öpülesi..
Yanyana gelir mi bu iki kelime? Birini seven kişi gurur duygusuna kapılabilir mi sevdiğine karşı? Sevgisini hiç edebilir mi?
Kesinlikle hayır. Sevgi ile gurur yan yana duramaz. Durduğu tek yer seven kişinin sevdiği ile gurur duymasıdır, bundan öteye gitmez aşktaki gurur.
Bu yüzden “ilk o yazsın” beklentisinde saf sevgiden eser yoktur. Seven kişi gurur yapmaz onun için sadece sevdiğinin yüzünde oluşturacağı tebessümdür kıymetli olan. Düşünmeden atar ilk adımı, çünkü gururu hayatından çıkarmıştır, benliğini ikinci plana atmıştır sevdiği söz konusuysa. Hatta ufak tefek tartışmalarda bile kendini önemsemez, kim haklı kim haksız düşünmez, sadece sevdiğim yanımda olsun kimin haklı olduğunun hiçbir önemi yok der. Ama sevenlerden biri sevdiğine ciddi manada kırıldıysa durum farklıdır. Çok sevse bile susar ve bekler. Tek taraflı kürek çekmekle ilerlemez çünkü sevda gemisi. Nasıl o zamana kadar birlikte yürütüp ilerletmişlerse yine birlikte devam ettirmeleri gerekir. Bu yüzden bir müddet sevdiği için çabalasa da bazen yorulur ve kalbindeki yorgunluğun geçmesi için sessizliğine gömülüp bekler.. Karşısındakinin çabalamasını, sevgisi için bir şeyler yapmasını bekler.. Tek bir kelime bile etse sevdiğinin ona koşması için yeter aslında.. 

Bu yüzden seviyorum diyorsanız gurur yapmayın, sevdiğinizin kalbini yormayın. Aşkta gurur olmaz.. Hissettiklerinizi ifade etmekten de geri durmayın. Haydi kalın selametle..

2 Aralık 2018 Pazar

Bağlanmayacaksın..

Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte, yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela, o daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin., senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde, paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin, güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak, “O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin, mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın, mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın, ucundan tutarak..
Can YÜCEL