Siz daha önce hiç şiddete maruz kaldınız mı? Şu anne babamızın küçükken bizi paylamalarından ya da terliklemelerinden bahsetmiyorum. Kendini adam! zanneden birileri tarafından şiddet gördünüz mü hiç? Bundan tam 2 hafta önce sağ elmacık kemiğine +55 bir “adam?” dan kafa yiyen bir kız olarak soruyorum bunu. Uzaktan bir akraba?. Kendisine sorsanız bana ders vermek için şakayla karışık yaptığı bir hamledir ama affınıza sığınarak”dürzü”lükten başka bir şey değildi yaptığı. Ağladım o darbeden sonra ama acıdan değil, sinirden. Zaten kendilerine karşı saygımı her görüşümde yitirdiğim şahıs artık sıfırı tüketti gözümde. Neyse konu ben değilim, konu şiddet.
Kadına, erkeğe, doktora, öğretmene, aile içinde-aile dışında...
Siz karşınızdakinden o kontrol edemediğiniz sinirlerinizin hıncını çıkarırken karşınızdaki kişi eşit güçte ya da eşit seviye!de olmadığı için karşılık veremiyor/vermiyor ama siz bunu idrak edecek niteliklere sahip değilsiniz
Şiddetin yaptırım gücü mü var? Konuşarak halledilebilecek bir mesele iken neden kaba kuvvete başvuruyorsunuz? Kelimeleriniz yetersiz kaldığı için mi? Yoksa şiddet uyguladığınız zaman gücün ve hakimiyetin sizde olduğu duygusuna mı kapılıyorsunuz? Karşınızdakini tanımadığınız ya da sevmediğiniz için mi bu kadar kolay kalkıyor eliniz ona karşı? Yoksa şu sevgi ile nefret arasındaki “ince” çizgi mi sevkediyor sizi karşınızdakine zarar vermeye?
Neyse bu sefer gerçekten -BOŞ-luklarla konuşuyorum. Algı düzeylerimiz uyuşmayan, idrak yolları sonsuza dek enfeksiyonlu kişiler onlar, sen üzülme Tuğba. Büyüyünce unutursun.
Selametle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder