Özel günlerde sosyal medyada açılan “hastag”lerle paylaşım yapamıyorum. Yapasım gelmiyor. Sırf rant elde etmek için yazarmış gibi. Mesela en yakını 15 Temmuz.. Sıcağı sıcağına yazmak istemedim hâlâ da yazamadım duygularımı. Sanki yazacağım her şey şehitlerimize saygısızlık olacak gibi hissettiğimden ağzımı açıp tek kelime edemiyorum. O gece ben esas olayların yaşandığı illerden ve o dehşet verici olaylardan uzakta evimde iken nasıl yazabilirim bir şeyler??? Neden bir şeyler paylaşmak zorundaymışız gibi hissettiriliyor insanlara? Bir şeyler paylaşmayanlar bu ülkeyi sevmiyor anlamına mı geliyor? Ya da seçimlerde mesela. Belli bir kişinin adını yazmayınca o kişiyi sevmediğim manasını nereden çıkarıyor insanlar? Ben sevdiğimi söylemeyi değil saklamayı seven birisiyim, her ne kadar söylenmesi gerektiğini söylesem de. Öyle bangır bangır bağırmıyorum diye onu sevmediğim kanısına nasıl varılıyor? Hatasız kul olmaz. Ben annemi babamı bile sevdiğim halde eleştirebilirken neden siyasi bir lideri ya da görüşü eleştirdiğimde o kişiyi sevmiyormuşum gibi görülüyor? Kişilere hatalı oldukları noktaları söylemek aslında onlara zarar vermez, fayda sağlar. Ayrıca eleştiri denen şey olumsuz tespitleri içerebileceği gibi olumlu tespitleri de içerir. O halde neden insanlar savundukları şeyi hiç hataları yokmuşçasına, ufak bir şikayet kabul etmeden sonuna kadar savunuyorlar ve hoşlarına gidilmeyen durumlarda karşılarındakini “linç” ediyorlar? Allah ve onun vermiş olduğu Kur’an-ı Kerim ışığında hareket eden Peygamber efendimiz (sav) dışında kimse sorgulanmaz değildir bana göre.
Bir de her konuda fikrinin olması mevzusu var. Neden fikri olmasın ki insanların her konuda? Ayetlerde tekrar tekrar “Hiç düşünmez misiniz?” demiyor mu Mevlam? O zaman neden bir fikrimiz olmasın? Olanı düzgün bir üslupla aktardıktan sonra bunu paylaşmanın ne sakıncası var? Şunu da unutmamak gerek fikir sahibi olmamızdır doğru olan, fikri empoze etmemiz değil.
Zaten sosyal medyayı da sevmiyorum. Başkalarına kendimizi göstermeye çalışıyormuşuz gibi sürekli bir kim bakmış, kim beğenmiş, kim ne yapmış bla bla. Bana ne kardeşim kim ne yaparsa yapsın. Aynı şekilde ben ne yaparsam yapayım, ne hissedersem hissedeyim elalem bunları bilmek zorunda mı?
Profilimde sabit bir video vardı kaldırdım yakın zamanda. Facebook, Twitter, Instagram bizi takipçi bir topluma dönüştürdü diyordu, o kadar haklı ki. Sosyal ağları kullanırken amacımızdan sapıyoruz. Bağımlı hale geliyoruz o sahte dünyalara. Girdap gibi içerisi, çöp denebilecek boş bilgileri de, zarar verebilecek içerikleri de güzel ve faydalı paylaşımları da içinde barındıran, neyin doğru neyin yanlış olduğunu zorlanarak farkettiğimiz bir mecra. Arada bence orası için de oruç tutmak, uzak kalıp törpülemek lazım nefsi.. Mesela kandime baktığım zaman güya insanlara yardımcı olabileyim diye minimal düzeyde de olsa aktifleştim Twitter’da ama saçma sapan birine dönüşmeye başladım. Allah sonumu hayretsin..
Bilmiyorum, kendimle çelişiyorum sanki sürekli. Beynimin bir kısmı böyle yap diyor diğer kısmı böyle yapma. Zaten yazarken de konudan konuya atladım. Yine toparlayamadan kapatıyorum defteri, haydi selametle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder